Havaların bir anda soğuması bağışıklık sistemlerimizle birlikte cildimizde de ani değişikliklere sebep oluyor. Yediğimiz, içtiğimiz, rutinlerimiz nasıl mevsimlere göre değişiklik gösteriyorsa cildimiz için de aynı şekilde sezona uygun tercihlerde bulunmalıyız. Her ne kadar temel adımlar aynı kalsa da cildimiz için her mevsimin gereklilikleri farklılık gösteriyor. Örneğin yaz mevsiminde cildimiz UVA ve UVB ışınlarına daha çok maruz kalıyor. Bilindiği üzere, asitler ve aktif içerikler de cildimizi daha hassas hale getirebiliyor. Bu sebeple bakım rutinlerinizde yaz aylarında asitlerden uzak durmanızı, c vitamini ve retinol gibi bileşenleri yalnızca akşam bakımınızda kullanmanızı, sabah bakımınızda ise güneş kreminize ekstra hassasiyet göstermenizi tavsiye ediyoruz. Kış bakımınızda ise cildiniz için sayısız faydası bulunan bu bileşenleri rahatlıkla kullanabilirsiniz, ancak yaz bakımınızdan farklı olarak soğuk havaların da etkisiyle hassaslaşan cildinize nemlendirici desteğinde bulunmaya özen göstermeniz gerekir.
Mevsim farkı gözetmeksizin, güneş kremi kullanmayı atlamamanız gerekir. Uzmanların en fazla üzerinde durdukları konuların başında güneş kremi kullanımı gelir. Güneş ışınları cildin en büyük düşmanlarından biri ve maalesef cildin erken yaşlanmasına ve renk tonunun bozulmasına neden oluyor. Bunun için yaz kış demeden yüksek koruma içerikli güneş kremleri ile cildinizi mutlaka korumanız gerekir. Kışın havada sürekli olarak güneşi görmüyor oluşumuz zararlı ışınlarının cildimize ulaşmadığı anlamına gelmiyor. Cildimizi bunlara karşı korumak mevsimsiz bir görevimiz olmalı.
Çeşitli cilt deformasyonlarına sebep olan zararlı güneş ışınlarına karşı sadece yüzümüz değil, boyun, göğüs, dekolte, ellerimizi de korumamız gerekir. Güzellik ve bakım konusunda en güvenilir kaynağım olan annem her zaman yaşlılık belirtilerinin öncelikle göğüs, boyun ve dekolte bölgelerinden anlaşıldığını söyler. Bu bölgeler aynı zamanda birçoğumuzun cilt bakım rutinlerinde atladığı veya çoğu zaman unuttuğu yerler. Bunun için kendi bakımımda kullanımı kolay, koruyucu, nemlendirici özelliğe sahip ama en önemlisi temiz içerikli ürünler kullanmaya özen gösteriyorum. Bunun için ipucum ise sprey formda ürünler kullanmak; bu yüzden tüm bu isteklerimi yerine getiren, cildimi nemlendirirken aynı zamanda güneşin zararlı UVA ve UVB ışınlarından koruyan mist Deauty Skin HydraShake Nemlendirici Yüz Tonik Spreyini çantamdan çıkarmıyorum. Günün her anında, makyaj altına veya üstüne farketmeksizin sadece birkaç püskürtmeyle cildime ihtiyacı olan nem desteğini kolayca sağlıyorum.
Ben normalden karmaya dönük bir cilde sahibim. Cilt bakımına bu kadar ilgili olduğum ve aksatmadan temiz kozmetik ürünleriyle düzenli bir rutin takip ettiğim için genellikle neme doymuş, parlak ve sağlıklı bir cildim var, ancak yine de kış aylarında çok daha kuru ve donuk bir hale gelebiliyor. Bu mat ve solgun görünümlü kış cildinden kurtulmak ve cildimi eski canlılığına kavuşturmak için nemlendirme adımına daha çok hassasiyet gösteriyor ve aydınlatıcı etkileriyle bilinen doğal bileşenleri rutinime dahil ediyorum.
Deneyimlerim sonucu cildime en iyi gelen bileşenlerin onarıcı etkiye sahip kaplan otu, yatıştırıcı etkiye sahip hamamelis, aydınlatıcı ve leke karşıtı etkiye sahip arbutin, nemlendirici etkiye sahip bal özü gibi doğal bileşenler olduğunu anladım. Kendi araştırmalarım, yıllar süren deneme yanılma yöntemleri, sayfalarca okumalar, onlarca eğitim sonucunda tüm bunların verdiği birikimle cilt için en yararlı bileşenleri bulup dikkatle seçerek ve formülleri şüpheli kimyasallardan arındırarak kendi markamı kurdum. Çünkü kendime bulduğum çözümden herkesin yararlanabilmesi benim için en değerli şey.
Kış cildimde ise cildimi bu kuru ve mat hissiyattan kurtaracak en etkili nemlendirici onarım kremi Deauty Skin Hamamed 9 Krem’i akşamları kullanıyorum. İçeriğindeki Kaplan Otu, Hindistan’daki vahşi kaplanların Asya sulak alanlarına özgü kaplan otu bitkisinde yuvarlanırken travma yaralarını ve enfeksiyonlarını iyileştirmek için kullandıkları bilinmektedir. Bu şifalı bitki anında yatıştırıcı bir etkiye sahiptir ve yeni cilt hücresi büyümesini teşvik eder. Hatta, cüzzam, lupus, ülser, roza, sedef hastalığı ve egzama gibi şiddetli durumları tedavi etmek için bile kullanılır. Kış cildinizde de sert hava koşullarından yıpranan cildinizi hızlıca yatıştırmaya yardımcı olacaktır.
Yazının başında bahsettiğimiz gibi güneşin etkisinin de azalmasıyla artık cilt bakım rutinlerimize C vitaminini dahil edebiliriz. Ben çok fazla adımı olan cilt bakım rutinlerini takip etmeye çalıştığımda çok istikrarlı olmadığımı fark ediyorum. Bu yüzden her ne kadar esans, serum, ampül gibi adımlarla haftada birkaç kez kendimi şımartmayı sevsem de günlük bakımımda ihtiyacım olan vitamin ve mineralleri tek bir üründe almak ve yoğun günlerde rutinimi beş dakika da olsa kısaltmak benim için çok daha pratik oluyor. Bunun için kış rutinimde sabahları nem ihtiyacımı Deauty Skin Arbuwhite C Beyazlatıcı ve Aydınlatıcı Krem ile karşılayarak hem rutinime C vitamini dahil etmiş oluyorum, hem de arbutin, niacinamide, beyaz dut özü gibi bileşenlerle leke karşıtı ve cilt tonu eşitleyici bakım yaparak daha aydınlık ve ışıl ışıl bir cilde kavuşuyorum. Daha önce de bahsettiğimiz gibi mevsim farketmeksizin üzerine güneş kremi uygulamayı unutmuyorum.